AŞİYAN MÜZESİ
Tevfik Fikret 'in , Rumeli Hisarı'nda, bugün Boğaziçi Üniversitesi güney
kampüsü içinde yer alan ' Aşiyan ' yani Kuş Yuvası adını verdiği ,1945
yılında müzeye çevrilmesiyle 'Aşiyan Müzesi 'ismini almış evidir.
1906 dan 1915 e ,ölümüne dek yaşadığı bu evi ,1940 yılında eşi Nazime
hanım maddi sıkıntıları sebebiyle satışa çıkarır . İstanbul Büyükşehir
Belediyesi tarafından satın alınır ve müzeye çevrilir.
Belediyesi tarafından satın alınır ve müzeye çevrilir.
Bana Kimsin Diye Sorma Meleğim
Pek güzel dinle de izah edeyim
Nam-ı naçizime `Fikret' derler
Şi're de nisbetimi söylerler
Kaldığım varsa da gah ekmeksiz
Kalmadım şimdiye dek mesleksiz
Nur bekler gibi nısf-ı şebde
Bekledim on iki yıl mektebde
Sonra çıktım ne için bilmeyerek
Bu da bir cilve-i baht olsa gerek
Bab-ı Ali'ye müdavimlendim
Ehl-i namus diye mimlendim
Şimdi bir hayli eser sahibiyim
`
`
Ahmed Ihsan'da musahhih gibiyim
Saye-i lutf-i cihan-banideHocayım Mekteb-i Sultaniye 'de
Dizelerinin sahibi Tevfik Fikret,
Galatasaray Lisesi 'nden mezun ve kendi okulunda edebiyat öğretmenliği
yapmış, müdür olduğu dönemlerde de öğrencileri tarafından çok sevilmiştir.
Ticaret Mektebi Alisi, Darülfunun ve Robert Kolej öğretmenlik yaptığı diğer
okullardır.
Rumeli Hisarı'nın sırtında , Robert Kolej yanında önceden beri çok sevdiği bu
yer Göksu’nun tam karşısında .Boğazın en güzel bölümündeki
bu 3 katlı ev Tevfik Fikret tarafından tasarlanmış ve yaptırılmış.
Bir yazarın ilham alabileceği her şeye sahip olan bu konumdaki evin neden bu
kadar dışarıya kapalı olduğunu merak ettim. Leb-i derya manzaraya karşı küçük
pencereler, eni dar bir balkon .
Yemek bölümü aşağı bodrum katında. Yine küçük bir pencere, dışarıya
bakabilmeniz için iyice pencereye yanaşmanız gerekiyor. Kapı yüksekliklerinin
ve Tevfik Fikret 'in yatak boyunun, bugünün standartlarının altında olduğunu
hesaba katarsak ,yemek bölümünün camından dışarıyı görmesi hayli zahmetli.
Bunları hesaplayamamış olmamalı. Demek ki kişilik özellikleri bize bu soruların
cevabını verecek olan.
Hikmet Dizdaroğlu ,kendisinden şöyle bahseder ;
'Fikret, kişiliğinde iki ayrı niteliği toplamış insandı: bir bakıma bu ikilik, bir
karşıtlık halindeydi: Bir yandan, olasıya adamcıldır, sevdiklerini gerçekten sever,
bir yandan da ürkek ve çekingendir. Gözleri topluma çevrik, kafası bulutların
üstündedir. Yaşamı boyunca birini ötekisiyle bağdaştıramadı, denge kuramadı;
huysuzluğu, tedirginliği, küskünlüğü ' .
Karamsarlığı ve çekingenliği şiirlerine de yansımış olan Fikret 'in kendi özel
tercihidir bu kapalılık.
Eve ulaşabilmek için ,bu merdivenleri çıkmanız gerekiyor. Müze girişi buradan.
Çıkamayacak kişiler için ne yapılabilir diye sordum görevlilere. Yanda bir giriş
olduğunu ,önceden bilgilendirilme kaydıyla, belli bir noktaya kadar araçla
ulaşılabileceğini söylediler.
Merdivenlerin bitiminde ,başınızı sola çevirince , sizi şu manzara karşılıyor.
Giriş ücreti yok. Bahşiş kutusu gibi bir kutuya galoş takviyesi için ne atarsanız
diyor görevliler. Görevliler demişken, müze hakkında her türlü bilgiyi
verebiliyorlar. Bazı öğrenci grupları vardı ,onlarla tek tek ilgilenip ,tanıtım
yaptılar. Böyle kalifiye insanlar tarafından karşılanmak yakışır Tevfik Fikret ' e
diye düşünüyorum.

Eve giriş kısmı gördüğünüz merdivenleri çıkınca. Girişte ev sahibinin bronz
heykeli var. İçeri girer girmez ise bal mumu heykeli .Sanki oradan bize bakıyor
gibi. İç mekanda fotoğraf çekmek , özel izne tabi olduğunu duyunca çekim
yapamıyorum . İlgi duyanlar için müzenin kendi sayfasında
www.asiyanmuzesi.com fotoğraflar var.
İçeride fotoğraf çekmeye tek izin verilen yer. Tevfik Fikret 'in yatak odasından
manzara çekimi.
Tevfik Fikret 'in penceresinden bakıyorsunuz. Onun penceresinden , kendi bakış
açınızla...
Sol tarafta yatağı var. Vefat ettiği yatak. Başucunda fotoğrafı var ,vefat ettiği
haliyle ,yanına çiçekler konmuş.
Hemen sağda, kareye oğlunun karakalem resmi biraz girmiş.
Haluk, babasının sağlığında yurt dışına makine mühendisliği eğitimine gitmiş.
Yanında kaldığı ailenin de etkisiyle ,orada papaz olmuş ve bir daha ülkesine hiç
dönmeden hayatını orada tamamlamış.
Bu da perdeyi aralayınca gözüken manzara ;
Tevfik Fikret , Socrates e olan hayranlığını ifade ettiği yer , bodrum katında
bulunan mutfak penceresidir. Etrafı taşlarla kaplı bu pencerenin adı 'Socrates'in
Penceresi 'dir.
Tevfik Fikret'in Robert Kolej'de öğretmenlik yaparken okula kısa yoldan gidip
gelmek için kullandığı köprünün günümüzde ki görünümü.
- Abdülhâk Hamit Tarhan,
- Şair Nigâr ve
- Edebiyat-ı Cedide koleksiyonları yer alıyor.
Tevfik Fikret, son günlerinde ;
“Artık ölümün yaklaştığını hissediyorum. Bunun için memnunum. Çünkü hayat
artık bana pek ağır geliyor. İyileşirim diye korkuyorum” diyordu. Şair, “Ölümün
lezzetini katre katre tadıyorum. Bu da benim için bir teselli oluyor” diyerek
sevenlerini üzüyordu. Evlat hasretiyle iyice çöken Tevfik Fikret 19 Ağustos 1915
sabahı şeker komasına girer. Büyük şair, odasındaki cam fanuslu mekanik saat
02.20’yi gösterirken “Artık yıkılıyorum!.. Yavrum.. yavrum!..” diyerek son
nefesini 48 yaşında verir.
Buradaki 'yavrum' hitabıyla evine seslendiği hakkında çok fazla yorum
okudum.
Eyüp’te gömülür. Tevfik Fikret vasiyetinde evin bahçesine gömülmek istediğini
özellikle yazmış olmasına rağmen şairin mezarı, ancak 1961’de Aşiyan’a taşınır.
“Artık ölümün yaklaştığını hissediyorum. Bunun için memnunum. Çünkü hayat
artık bana pek ağır geliyor. İyileşirim diye korkuyorum” diyordu. Şair, “Ölümün
lezzetini katre katre tadıyorum. Bu da benim için bir teselli oluyor” diyerek
sevenlerini üzüyordu. Evlat hasretiyle iyice çöken Tevfik Fikret 19 Ağustos 1915
sabahı şeker komasına girer. Büyük şair, odasındaki cam fanuslu mekanik saat
02.20’yi gösterirken “Artık yıkılıyorum!.. Yavrum.. yavrum!..” diyerek son
nefesini 48 yaşında verir.
Buradaki 'yavrum' hitabıyla evine seslendiği hakkında çok fazla yorum
okudum.
Eyüp’te gömülür. Tevfik Fikret vasiyetinde evin bahçesine gömülmek istediğini
özellikle yazmış olmasına rağmen şairin mezarı, ancak 1961’de Aşiyan’a taşınır.
giriyorum. Fakat bu notları orada toparlamama izin vermeyen ziyaretçimle
biraz vakit geçirip ayrılıyorum ...
semtin adının Aşiyan konmasına sebep olan müzenin sokaktan görünümü
*tüm fotoğraflar tarafıma aittir.
kaynakçalar:
turkedebiyati.org
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ,Kültür Daire Başkanlığı
yasemin okutan boyar
Tebrik ederim Yasemin.
YanıtlaSilGüzel bir değerlendirme.
cok teşekkürler :)
Sil